Sunuş (13)

“O halde boş kaldın mı hemen yorul” 

Bir yıl geçti dergimizin üzerinden okuyanlar okudu, faydalandı yazılardan. Yazanlar yazdı (Allah razı olsun) ecrini bekleyerek, Allah’tan…

Yeni bir yılın başlangıcında “şimdiden başlamak” diyerek ikinci yılımızın ilk sayısını yayım hayatına hediye ediyoruz. Hani, çocuklarımız doğar, emekler, yürür, konuşur. Onun büyüdüğünü hisseden ebeveyn de bariz bir mutluluk, gizli bir kaygı oluşur ya. İşte biz de manevi (soyut) çocuğumuz dergimizde bu duyguları hissediyoruz ve yaşıyoruz.

Veren de O alan da O… “Biz Allah’tan geldik yine O’na döneceğiz.”  bilinciyle fırsatları iyi değerlendirmek istiyoruz.

Siz de bilirsiniz “Doğruyu konuşmak için iki kişi ister. Doğru söyleyen, doğru dinleyen. Yani yazan ve yazmaya yönlendiren okuyucu kitlesi… Arz talebe bağlıdır.

Ne üzücüdür ki ülkemiz okuma oranı en az olan ülkeler arasında. Böylesine kayıtsız insanlar arasında dergiciliğin, yazarlığın zorluğunu varın siz takdir edin. Keyfi isteklerin müptelası olmuş insanlara okuma bilincini, sorumluluğunu öğretemezsek boşa mi kürek çekmiş oluruz acaba..

Yahudinin birisi okuma yazma bilmediği halde kendi basınında çıkan gazete ve dergileri alırmış. Merak eden komşusu sormuş:
– Okuma yazma bilmediğin halde neden alıyorsun?
– Okuma yazma bilmiyorsam davama hizmet etmeyi de mi bilmiyorum? demiş.

Evet, davasının bilincinde olan kişi sorumluluklarını en sağlıklı şekilde yerine getirmeye çalışacaktır, örnekte olduğu gibi… 

Bir de şunu derler : Kiminin parası, kiminin duası.

İşte hayat böyle… Yazarken, okurken, alırken ,verirken fikir hayatında ilerleyebilmek hüner… Gerisi fasa, fiso. Kur’an bu işlerin (boş işlerin) köpük gibi söneceğini tasvir eder. Köpük söner gider ama köpüğü meydana getiren su akıcıdır, temizleyicidir. Bazen de yıkıcıdır. Bizde de iman, su gibi akıcı ve temizleyici olmalıdır. Olmalı değil iman budur zaten….

Karlı buzlu havalarda caddelerde yürürken güneşin biraz ısısıyla eriyen buzların bulduğu her açık yerden su olarak tekrar aktığını müşahede ettiniz mi?

“Nehir yatağını ararmış” ya. Biz de iman cevherimizle çevremizdeki buzul insanlara rağmen her yerden akmalıyız, gönüllere, tat vermeliyiz dimağlara…

Sizleri Allah’a emanet ediyoruz. Gelecek sayılarda beraber olmak ümidiyle.

Selamaleykum…