Sunuş (14)

TEPKİSELLİK YA DA TEPKİSİZLİK

Sevginin ve bilginin birleştirdiği müşterek bir manevi aile ortamı “Nida” dergisinden selam sizlere.

Toplumsal bir mücadelenin içinde yaşıyoruz sürekli. Aileyle, çevreyle, hayatın müspet veya menfi yönleriyle sürdürülen mücadele…

 “Elle gelen düğün bayram” diyerek mücadeleyi terk edenlerle mücadele. 

“Azıcık aşım, ağrısız başım” diyen duyarsızlarla mücadele.

“Çobanla yiyip, kurtla uluyan evet efendicimler”le mücadele. 

Elbette bu mücadeleler yapılacak. Hayatın verdiği manayı kavramayan, kavrayamayanlar elini eteğini her şeyden çekerse, bencilce bir yaşamın içinde hem kendini hem başkalarını tüketir.

Zavallı bencil etki de yok tepki de… Acaba bitkisel hayata mi girmiştir bu insan? Verilen ilaca karşı ne tepki gösteriyor ne de etkileniyor. Ölümünü beklemekten başka çare yok mu?

Çare yok mu Allah’ım! Hayatın getirdiği manayı kavrayamayan bu hastalara diye sızlanırken ayet cevap veriyor: “Sen öğüt vermeye devam et” 52/29 “(Allah’tan) korkacak olan öğüdü kabul eder etkilenir… Pek bedbaht olan ise ondan kaçınır, tepki gösterir.. (87/10-11)

Fıtraten masiyete, münkere karşı tepki göstermesi gereken insan, yaratılış gayesine karşı çıkınca iyiliğe, güzelliğe tepki göstermeye başlıyor. Hadi bunları anladık. Ya Müslümanım dediği halde gördüğü yanlışlıklara gücü yettiği kadar müdahale etmeyeni nasıl anlayacağız. Müslümanlığını nasıl izah edeceğiz.

Kulağının üstüne yatmış, gözünü kapatmış sağırlar ve körleri nasıl iyileştireceğiz. Sana ne sen kendine bak diyemezsiniz. Zira; “Kurunun yanında yaş da yanar” Hem ben bir Müslümansam günahlara nasıl sessiz kalabilirim. Tepki göstermezsem zamanla etkilenmeyeceğimi nasıl garanti edebilirim. “Onlar işledikleri herhangi fenalıktan birbirini vazgeçirmeye çalışmazlardı. Yapmakta oldukları şey ne kötü idi!..” 5/79. Bu ayetin tefsirinde şu izah yapılır: “Önce bir toplumda bazı bireyler bozulur; eğer toplumun kollektif bilinci canlıysa kamuoyu bunları bastırır ve toplum bütün olarak bozulmaktan kurtulur. Fakat toplum bozulmuş üyelerinin gittiği yollara adeta onları onaylarcasına ve kendilerini istediklerini yapmada serbest bırakırsa, başlangıçta birkaç kişiyle sınırlı olan bozulma yavaş yavaş toplum içine yayılır. (Mevdudi)

İşte tepkisizliğin nedeni, “Küçükken tepki göstermediğimiz yanlışlıkları bugün aşamıyoruz. Ama aşılması lazım. Zira Allah bizi uyarıyor: “Bir de öyle bir fitneden (meşru olmayan şeylerin oranında karar bulması, birliğin parçalanması, bidatlerin zuhuru, cihad emrinde tembellik gösterilmesi (Beyzavi) sakının ki o, içinizden yalnız zulmedenlere çatmaz.” 8/25. Bilmem ki ilahi ikazdan etkileniyor muyuz. Yoksa vurdumduymaz bir tepkiyle boş mu veriyoruz.

“İman edenlerin harekete geçme zamanı hala gelmedi mi?” Düşünsek ya bir hindi kızdırıldığında “kabarama, kabarama…“ diye nasıl etkileniyor da tepkisini ne biçim ifade ediyor. Yoksa bu tepkisiz insanların damarlarından hakkaniyet alındı da yaşayan ölüler haline mi geldiler. 

Unutmayalım eğer bir yerde etkili değilsek etkileniyoruz demektir. Biz yanlışlara tepki göstermiyorsak bizim doğrularımıza tepki gösterilir. Bir toplum için en büyük tehlike, kontrol mekanizmasının işlememesidir. Hz. Ömer’i hutbesindeki yanlışlıktan dolayı uyaran saliha kadınlar nerede… Yine Hz. Ömer’e “Önce üstündeki elbisenin hesabını ver, sonra hutbene başla” diyen salih erkekler nerede… Hep gözlerimiz özlemle bu insanları mı arayacak. Yoksa işe kendimizden başlayıp biz mi salih saliha olacağız! 

Başarıyı yalnız aranan kişiyi bulmakta değil aynı zamanda aranan kişi olmakla elde edebiliriz. Akif’in dizelerindeki tasvirle “Kurt uzaktan durur dalgın görürmüş merkebi. Merkep ise bir tutam ot yemeyi kâr sayarmış. Derken kurt merkebin üstüne saldırırmış.” Merkep dalgınlığıyla kurtlara yem olanlardan olmayalım inşallah. 

Dante’nin şu ifadesiyle sözü nihayetlendirelim: Cehennemin en sıcak yeri ahlaki kriz zamanlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.

İyiliklere taraf olup kötülüklerle mücadele eden davalarının şuurlu, kararlı takipçileri yazarlarımızın yazılarını okumaya başlıyor ve dua ediyoruz. Allah yolunda etkin olan herkese Allah ecrini versin.