Ahlâki Sorunları;
‘siyasi sorun’ veya ‘yönetim zaafiyeti’
diyerek hafifletip basitleştiriyor.
Altı büyük günah vardır:
Tembellik: Aldığı parayı “helal kılma” çabasını yitirme.
İsraf: Dünyayı mülk ve sefa bilip kanaat ve hesabı/ahireti kulak ardı eyleme.
Haset: Sahip olduklarına rızayı kaybedip başkasınınkine göz dikme, bu dertle kasılıp kavrulma.
Yiyicilik/Tefecilik/Faiz: Başkasının (halkın) hakkını gasp edip parayı din eyleme.
Öfke: Her şeyin bir hesap üzere olduğunu nisyan eyleme.
Hırs: Gözü kör, aklı dumur olup lezzeti Rab, hevayı ilah eyleme…
‘İnsanlık ailesinin en başat sorunu nedir?”
Bu soru bile bize sorunların da kendi içerisinde bir öncelik-sonralık ilişkisine sahip olduğunu telkin ediyor. Bu durumda ‘Peki, nedir insanın öncelikli sorunu?’ diyecek olsak, çokları cevaplar verecektir ceffelkalem.
Bu soruya bir cevap olur mu bilemem ama insan, sıraladığımız altı günahla hem kendine hem kendisiyle iltisaklı herkes ve her şeye ‘cehennem ediyor’ dünyayı.
Bu sayıda ‘devlet’i konuşuyoruz madem, devlet dediğimiz kavramı ‘muteber bir nesne’ ve ‘bir nefes sıhhat’ kılan da insansa bu altı günahtan kaçınmak; insan ve devlet.
‘Devlet’ üzerine konuşuyoruz; aslında sorular soruyoruz, soruları cevaplamaya yaklaştıkça yeni sorulara kapı aralıyoruz.
Hani diyor ya: “Samimiyeti ancak hüneri” diye, biz de “hakikate yaklaşmak ancak niyeti” demeyi yeğliyoruz bu yazıdaki tüm yazı, soru ve cevaplar için.
Sayımıza gerek yazı gerekse sorularımıza verdikleri cevap/röportajla katılan tüm hocalarımıza teşekkür ediyor; sizlere hayırlı tefekkürler diliyoruz.