Farsçadan Tercüme: Dilek Çetin
Nida Dergisi, , 136. Sayı / Haziran – Temmuz / 2009
Birçok evlilikler aşkla ve muhabbetle başlamasına ve birçok konuda kendi görevlerini dikkatli bir şekilde yerine getirmelerine rağmen, zamanla aralarındaki muhabbet azalmakta hatta yok olmaktadır ve evli çiftler aralarında hiçbir muhabbet olmadan, tamamıyla ayrı olarak yaşamlarını devam ettirmekteler. Bu şekildeki ayrılığa ıstılah olarak sevgi boşanması, ruhsal boşanma sönük boşanma, sönük karı koca yaşamı denilmektedir. Boşanmanın olmaması için çiftlerin yaptığı mücadele etmelerine rağmen birçok evlilik resmi boşanmalarla ve yüzlerden de fazlası sevgi boşanmalarıyla sonuçlanmaktadır.
Boşanma lügati manada, bırakılmak manasındadır ve bugünkü yaşam ıstılahında çiftlerin birlikte yaşamına son vermesi olarak geçer. Sevgi boşanmalarında karı koca resmi olmaksızın muhabbeti birbirlerine karşı esirgerler ve birbirlerine göstermezler çünkü aralarında hislere güven kalmaz. Karı koca aynı evde yaşarlar, birlikte yemek yerler, birlikte iş yaparlar, birlikte seyahate giderler… Ancak gerçekte iki yabancı iki insan gibi ve ortak yanları olmayan insanlar gibi birbirlerine karşı hissiz olmaktadırlar ve her ikisi de kendi işleriyle meşgul olurlar.
Sevgi boşanmasının zararları yanlızca ülkemizde değil bütün dünyada büyük bir sorundur. Bu sorun farklı sebeplere dayanmaktadır. Sosyal sınırlılıklar, ekonomi sorunları, zorla yapılan evlilikler, yalnız kalmaktan korkmak, evlilikte dostlarla ve akrabalarla gözgöze gelmek, öfke, maddiyat, haddinden fazla gösterişe meraklı olmak, kendini büyük görmek ve başkasını küçük görmek, neslin idamesi için, etrafındaki söylentilerden krkmak, iki yüzlülük, gizli iş vs. bu sebeplerden bazılarıdır.
Dile getirilmiş sebepler, resmi olarak eşlerin birbirlerinden ayrılmalarını engellemektedir. Bununla birlikte karı ve koca ruhsal olarak bu yaşamı devam ettiremiyorlarsa, uzun bir müddetten sonra dava ve sözlü bahisler inatlık, düşmanlık ve nefret meydana gelmektedir. Gerçekte ortak yönlerin olmaması karı ve koca arasındaki ilişkide son son merhaledir. Çiftler birlikte yaşamalarına rağmen yanlızca onların cisimleri birliktedir ve hiçbir şekilde birbirlerine bağları yoktur ve bu zamanda en çok ahlaksal bozukluklar ve ruhsal, sosyal bozukluklar meydana gelmektedir ve çiftler ne yapmalı ki kendi aşklarını ve birbirlerine olan muhabbetlerini korusunlar? Ne yapmalı ki iş buraya kadar gelmesin ve onlarınyaşamları bu hadde ruhsuz ve hissiz olmasın?
Böyle ailevi sorunları engellemek için aşağıdaki tedbirleri işleve sokmak önerilir:
- Şunu bilelim ki aşk ve sevgi öğrenilebilir. Karı koca arasındaki aşk fidan gibidir, eğer onu yeterince koruyamazsak kurur ve bu şekilde düşünülmesin ki hiçbir zaman bir kere gösterilmiş gösterilmiş olan ilgi hep sonuna kadar böyle devam edecek. Birçok çift birlikte oldukları müddet içinde hatta birbirlerine bakmıyorlar ya da yeni konuları konuşmuyorlar.
- Eğer kadın ve erkek psikolojiyle tanışmış olsalar ahlaksal farklılıklarını ve birbirlerinin davranışlarını tamamıyla üzerinde dursalar, bu şekilde olsa karşı tarafın davranışlarından hiçbir zaman yanlış bir şey çıkarmazlar. Eşinizin durumunu, ruhiyesini, ihtiyaçlarını, isteklerini iyi bir şekilde bilmeli ve onu temin etmek için uğraşmalı.
- Çiftlerin birçoğu karı koca arasındaki konuşma şeklinin dostlarla ya da bunun dışındaki kişilerle yapılan sohbetin şeklinden farklı olduğunu bilmezler.
- Eşinize muhabbetinizi vermek ve sohbet etmek için ayıracağınız zamanı iş, çocuklarla uğraşmaktan dolayı kaçmamalısınız ve ona özel bir zaman vermelisiniz. Zamanın geçmesiyle aranızdaki sohbetin çeşitliliğini arttırın. Ve şuna dikkat edin ki konuşmalarınız günlük işlerin ve eski sorunların tekrar edilmesi olmasın. Bu demek değil ki bu tür sohbetler gereksizdir ama siz öncelikle yakınlaşmayı sağlayın, o türden sohbetleri onunla yakınlaşma içerisine girdiğinizde gönlünüzden gelen şeyleri söylerken onunla dertleşin.
- Doğru sohbet etme yeteneğinin işlenmesi ve öğrenilmesi halinde aile arasında anlaşmazlığın çözümünde kalpte bunların yığılmasını engellemektedir ve bütün rahatsızlıklar yerini muhabbete ve sevgiye döndürecektir. Çiftlerin doğru bilememelerinden dolayı sohbetler kavgaya dönüşmektedir.
- Sohbet etmeden önce kendinizi eşinizin yerine koyun bu şekilde tamamıyla sorunu nasıl açıklamamız gerektiğini bulabiliriz.
- Sohbete başladığınızda eşinizin olumlu yönlerine değinin, hiçbir zaman sinirlenmeyin, kendinizi meydan gelen olayda sorumlu bilin ve her şeyden önce özür dileyin, sohbet etmenizin sebebini açıklayın ve sorunu çözmeye ve ortak yönlerinizi bulmaya çalışın. Bununla birlikte eşinizin konuşmasını kesmeyin ve ona fırsat verdiğinizi belirtin.
- Hiçbir zaman sohbetlerinizi karşı tarafı iğneleyecek şekilde ya da karşı tarafın şahsiyetini ve saygısını aşağı getirecek şekilde olmasın.
- Eşinizle karşılıklı olarak alıp vermeyip her zaman siz öncü olun.
- Muhabbet konuşmalarını ona öğretin.
- Eşler birbirlerinin isteklerini sitem olmadan, şikayet olmadan anlatmalılar.
- Eşinizden şikayet etmekten uzak durun ve hiçbir zaman hayatınızda siz kurban oldunuz, düşüncesini aklınıza yerleştirmeyin.
- Eşinize karşı olumlu düşüncelere sahip olun, ona karşı her zaman saygılı olun ve muhabbetinizi ona takdim edin.
- Ön yargıdan ve kendi kararlarınızdan uzak durun.
- Eşinizin Allah’tan bir emanet olduğuna inanın, sizin nişanlılık döneminde birlikte olmak istediğiniz kişi olduğunu unutmayın.
- Kendi hayatınız hakkında karar alın ve etrafınızdaki kişilerin razı olmaları için sizin mantıklı kararınızın ortadan kalmasına izin vermeyin.
- İdeal bir yaşamın içinde hiçbir muhalefetin olmadığını ve onda tamamen bir huzurun olmadığını düşünmeyin belki bu muhalefet her zaman olacaktır, önemli olan sorunla karşılaştığınızda çözüm için hangi yolu kullandığınızdır. Farklılıklar birlikteliğin sebebidir.
- Kırılganlığınız çok önemli değilse geçin, ancak sizin için önemli ise küçük de olsa onu açık bir şekilde ortaya koyun.
- Küçük meselelerde bile bir mücadele içindeyseniz, bu sizin muhabbetinizin ölmesine sebep olacaktır.
- Telefonla aramak, notlar, küçük hediyeler, onun hiç beklemediği, onu şaşırtarak, ona kendisinin sizin için ne kadar önemli olduğunu gösterir.
- Selam vermekle, sevginizi ve muhabbetinizi paylaşmakla eşinize karşılık verin.
- Eşinize en güzel isimlerle seslenin, onunla konuştuğunuzda onun yüzüne bakın.
- Muhabbetinizi hem dille hem de ameli olarak gösterin.
- Geçmişteki sıkıntılarınızı yavaş yavaş aklınızdan çıkarın.
- Eşinizin kendini geliştirmesi için her zaman çalışın ve bu yolda ona yardım edin.
- Mutlu ve uyumlu eşler, mutsuz ve uyumsuz eşlere oranla muhabbetlerini daha iyi gösterebiliyorlar. Eşinizin ruhsal ve fiziki mutluluğu için enerji harcayın.
- Sonuçta mesele sevgiyi ve eşi korumaktır. Bunun için gerekli olacak şeyleri yapmaktan çekinmeyin.