Sunuş (23)

Aralık 

Kullandığımız takvimde yılın on ikinci ayı…İki şey arasındaki boşluk, açıklık, mesafe, anlamlarını taşıyor aralık lafzı.. İnkita, fasıla… Sonbaharla kışın arasını aralayarak bize karın, soğuğun şiddetleneceğinin habercisi olarak da geliyor Aralık… 98 ile 99′ in arasını da aralayarak, ömrümüzden bir yılın daha bizden uzaklaştığını haber veriyor… Muhbirlerin getirdiği haberleri iyi dinlemeliyiz. TV haberlerini izlerken edilgen olanlar gibi değil… Gelen ilahi haberler doğrultusunda: Aralamalıyız aralamamız gereken unsurların arasını… Aralanmaması gerekenlerin de arasını aralamamalıyız… Tefekkür edelim bunlar neler olabilir ?! Mesela; Hakla batılın arasını ayırmalıyız…“Kendiniz bilip dururken Hakkı batıla karıştırıp da gerçeği gizlemeyin.”2/42. İmanla salih amelin arasını aralamamalıyız.”…Güzel kelimeler ancak Ona yükselir. Onu da iyi amel (ve hareket) yükseltir..”35/10

Bilenlerle bilmeyenlere karşı tavrımızı aralamalıyız ki haksızlık yapmayalım. “Yoksa, o ahiret (azabın)dan korkarak, Rabbinin rahmetini umarak gecenin saatlerinde secdeye kapanır, kıyamda durur bir halde taat ve ibadet eden kimse (gibi)midir? De ki: Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?Ancak temiz akıl sahipleridir ki (bunları) hakkıyla düşünür.” 39/9

Din ile dünyanın arasını aralamamalıyız. Zira bu dünyaya dini yaşamak için geldik. Dinin prensiplerini ahirette yaşama imkanımız yok. Orada yaptıklarımızın karşılığını alacağız. “Hakikaten insan için kendi çalıştığından başkası yoktur.” 53/39

Allah’a ve Resulüne muhalefet edenlere karşı sevgimizi aralamalıyız. “Allah’a ve ahiret gününe imanda sebat eden hiçbir kavmin Allah’a ve Resulüne muhalefet edenlere – ki, onlar, babaları, oğulları, biraderleri, yahud soy sopları olsun – sevgi beslediklerini görmezsin……” 58/22. Allah’a ve resulüne muhabbet edenlere karşı gönlümüzü aralamamalıyız. “…Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorlu,kendisinin onları seveceği,onların da kendisini seveceği…” 5/54

Allah ile kullarının arasını aralamaya çalışanlara da izin vermemeliyiz ki, bunlar bazen “lehvel – Hadis” denilen şeyleri icad ederek kişileri Allah’tan uzaklaştırırken; “İnsanlar içinde, bilgisizce Allah yolundan saptırmak, o (yolu) bir eğlence edinmek için (icad edilmiş) boş lafa müşteri çıkan (nice) adam vardır. İşte onların, (evet) onların (hakkı) horlayıcı bir azaptır.” 31/6. 

Bazen de, araya vasıtalar kılarak Rabb’imize direk yönelmemizi aralamaya çalışırlar. O yüce yaradana sığınmak için birilerinin izninden geçmek gibi bir mantığı irdelemeli onu hayatımızdan aralamalıyız. Başkalarının da bu zihniyetten kurtulması için gayret göstermeliyiz. Bu konuyu dergimizde M. Alptekin ve B. Bilhan hocalarımızın yazılarından istifadelenerek anlatabiliriz. Hoş,anlamak istemeyene anlatmak da biraz zor.

İşte itirazları; “…’Biz, bunlara ancak bizi Allah’a daha fazla yaklaştırsınlar diye tapıyoruz’… Şüphe yok ki, Allah onlar(la müminler) arasında, ihtilaf edegeldikleri şeyler hakkında hükmünü verecektir…” Müslümanların arasına şuculuk-buculuk gibi isimleri katanları eleştirmeli müslümanların arasının aralanmasına izin vermemeliyiz. 

“(İnsanları) Allah’a davet ve iyi amel eden ve “Ben şüphesiz Müslümanlardanım” diyen kimseden daha güzel sözlü kimdir?” 41/33. Bu sıfata layık olabilmek için hakkı yaşayıp, yaşatanlardan olalım inşallah. Hak ile Batıl’ın arasındaki mesafeye çok dikkat edelim. O mesafeyi titizlikle muhafaza etmez isek tehlike kapısını aralamış oluruz, aralanan kapıdan da o rüzgârın girmesi de muhtemeldir. Fakat Allah’ın hudutlarına riayet edersek yani, kapımızı sıkı sıkıya kapatırsak kendimizi muhafaza etmiş oluruz. “Bunlar Allah’ın sınırlarıdır. Kim Allah’a ve peygamberine itaat ederse (Allah) onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar ki…” 4/13. İşte biz de inananlar olarak bu yere girmek istiyorsak Kur’an’ın iki kapağının arasını aralayıp Allah’ın şeairlerini öğrenelim ve yaşayalım İnşallah. Ve amel defterimizin iki kapağının arasını aralayıp yazarken güzel şeyler yazalım. Bu deftere yazılacak eserlerden birisi olmasını ümit ettiğimiz dergimiz de Aralık sayısıyla iki yaşını doldurmuş olacak inş. 

Emeği geçenlere, yazıları ile bizi ihya eden yazarlarımıza müteşekkiriz. İnşallah Rabbim de müteşekkirdir. Zira, onun teşekkürü ziyadesi iledir. Güzel şeylere kapımızı aralarsak güzellikleri buluruz. Dergimizin sayfaların aralayarak okumaya başlayalım. Rabbim ilmimizi artır,amin. VESSELAM.