Sunuş (5)

Dünyayı Sen mi kurtaracaksın? 

“Dünyayı sen mi kurtaracaksın, acılara sen mi ilaç olacaksın? Yaşa da yaşa kafana göre yaşa…” 

Yukarıdaki ifadeler dünyada cenneti yaşamak isteyenlerin ifadeleri… Bugün dünyamızda bu düşünceye sahip insanların sayısı bir hayli fazla. Erdemli yaşamak isteyen insanları da şarkılarıyla, sözleriyle vurdumduymazlığa, boş vermişliğe yönetmek istiyorlar. (Araf 164’teki gibi…) 

“Hani içlerinden bir ümmet: “Allah’ın kendilerini helâk edeceği veya çetin bir azab ile cezalandıracağı bir kavme ne diye öğüt veriyorsunuz ?” dediği zaman onlar da: “Rabbinize özür için. Umulur ki sakınırlar” demişlerdi.

İşte erdemli insanlar ayetlerle iç içe yaşarken cevaplarını da yine oradan elde ediyorlar.

Geçmişten bugüne Müslümanların karşılaştıkları en ciddi problemlerden biri de bu: İyiliği emretme, kötülüğü nehyetme konusunda karşılaşılan engeller. “Her koyun kendi bacağından asılır”, “Elalemi sen mi ıslah edeceksin”, “Nene lazım kıl beşini yap işini” diyerek insanlar bireyselleştirilmeye çalışılmıştır.

Ama: fikre bir dava girdi mi, duramaz erdemli insan yerinde…. Kendi kurtuluşunun garantisi, toplumu ıslah etmeye çalışmaktır. “Halk arasına karışıp onların ezalarına sabrederek, onları hayır ve fazilete irşad eden mümin, onlarla karışıp görüşmeyen ve onların sevilmeyen hallerine katlanmayandan daha hayırlıdır…” (Altın Anahtarlar, S. 28) 

 Bu hadisle tekrar haykırmak istiyorum. Lütfen!… Allah’ın rızası sadece dünyada kazanılır. Onun için yapmamız gerekenleri ihmal etmeyelim. Aşalım bireysel sorunlarımızı, Zira imtihan gereği her gün bir yenisi ekleniyor. Şunu da yapayım sonra, dersek bu işin sonu gelmez.

Bu kadar yakından hayat gerçeklerini gördüğü halde hala atıl kalanlara, dünyanın geçici zevkleri arkasında koşturanlara hayret ediyorum.

“Belki sen hayret ediyorsun. Onlar da (bu taaccübünden dolayı) eğlenirler. Kendilerine (Kur’an ile) vazedilince düşünüp de öğüt kabul etmezler.” (Saffat: 12-13) 

İşte öğüt tutmayan zavallı insanlık!… Her gün bir nasihat olarak ölümle karşılaşırken üç gün yas tutup da kendi hayat gerçeğini unutan insanlar. Hayret ediyorum. Ve merak ediyorum. Bu insanları ne harekete geçirecek.

Evet sen hayret ediyorsun ama onlar da sana hayret ediyor.O da sana şu telkinde bulunuyor : “Dünyadan nasibini unutma” Unutan kim ki!… Zaten dünyalıklar nehrin akışı gibi (Allah nasip etmişse) kendiliğinden geliyor.

“Senin nene gerek gezmek Semerkand’ı Buhara’yı
Sana ayrılan kısmet gelir arayı arayı…”

Gerçek bu lakin ahiret için hazırlık gerek. Çaba gerek. Muhakkak ki orayı kazanmak gerçek kurtuluş.

“Muhakkak ki bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir. Artık çalışanlar da bunun için çalışmalıdır.” (Saffat: 60-61)

O halde baka kalmayalım yerimizde. Metin Mengüşoğlu’nun ifadesiyle; “Bizde güneş tutulur, yas tutulmaz. Bizde düşman insan değil, fikirsizliktir.

“Ey insan! Uyan, cehline kurban gidiyorsun” dedikten sonra dünyayı biz kurtarmasak da kötülüklerle mücadele ederek kendimizi kurtarırız. 

Evet Değerli Okurlar Rabbim Haziran ayında da sizlerle beraber olmayı nasip etti. Mayıs sayımız biraz gecikti. Özür diliyoruz. 2. sayımızda tarihe mal olmuş bir sözü hatırlatmıştık ya: “Bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu mahveder.”

İnanıyorum ki herkes sorumluluğunu zamanında yerine getirirse hayat daha kolay ve daha yaşanır hale gelecek.

Bir de şu var. Malatya’da teknik imkânlar daha sınırlı. Bu zorluklar içinde, klasik anlamda çıksa da dergimiz “Rabbimiz katında bir hüccet olması” için gücümüz yettiğince var olacağız.

Şunu da unutmayalım. Daha güzel, daha nitelikli bir dergi çıkarabilmek için okurla işbirliği şarttır. Gördüğünüz aksaklıkları bize yazarsanız “Nida”mız daha gür sesli çıkar.

Bazı kardeşlerimizin eline dergi geçmiyormuş. Lütfen bize adreslerini tekrar yazıp da belirtirlerse gelmeyen sayılarıyla birlikte göndeririz. Dergimiz için canı gönülden çalışan İstanbul’dan Cihad Kır kardeşimize teşekkür ederiz. İstanbul okurları onunla irtibat kurabilirler. Adres: Bedesten Kuyumcusu Gazipaşa Cad. Çarşı Cami Karşısı No: 58 Pendik/İST. Tlf.: 375 15 00 1375 25 12 

 Düşmanımız olan fikirsizlikle mücadele için el ele diyerek dergimizin ilerleyen sayfalarını okumaya devam ediyoruz. Okurların dünyasında bir “Nida” olan dergimizin Temmuz sayısında tekrar beraber olmak ümidiyle… 

Allah’a emanet olun…