Sunuş (41)

Kış – Bahar derken yazın ilk ayına da girdik. Kim bilir kaçıncı Yaz’ımız. Her yazın arkasından bir kış, her Kış’ın ardından bir Yaz. Güçlükle kolaylık, kolaylıkla güçlük gibi. Arifler, bir güçlükle karşılaşınca ümitle beklerlermiş, arkasından hangi kolaylık gelecek diye. Bir kolaylıkla karşılaşınca da tedirgin olurlarmış hangi sıkıntıyla imtihan olacağız, diye. Hayat işte bu gel-gitlerin arasında mekik dokuyoruz. Sadece Rabb’ine rağbet eden, bir işi bitirince diğerine yönelen kazanıyor. Öteki ise kaybediyor. Yaz’ın tehlike arz eden yönü üzerinde kendimizi kontrol etmeliyiz. Şöyle ki, sıcak ve akabinde gelen atalet(Ağustos böceği misali)in tuzağına düşmemeliyiz. Tebük savaşını okursak kendimize çeki düzen veririz. Sıcakların en yoğun olduğu ve hurmaların olgunlaştığı zamanda seferden geri kalmayan o güzide insanlar bize örnek olmalı.

Dergimizin bu sayısında, duaları kabul olmayanların neden kabul olmadığının cevabını, ‘Ceza’nın ne olduğunu güzel bir monologla, iç dünyamızda alıp verirken doğruda karar kılmayı öğreneceğiz. Raina demeyip ‘Unzurna’ demenin tefsirini okuyacağız. Zira, bize ait kavramları kullanmamızı Kur’an öğütler. Bunu idrak edemeyenlerin nasıl da Müslümana yakışmayan halleri sergilediğini ’10 Muharrem’ yazısında okuyacağız. Dergimizi tekrar neşelendiren Bahattin hocamıza ‘Hoşgeldin’ diyoruz. Aynı zamanda bu sayıyla yazmaya başlayacak olan Malatya’mizin (Türkiye’mizin) değerli fikir ve edebiyat hocası ‘Hüseyin Karatay’a da ‘Hoşgeldin’ diyoruz. Bu ayki röportajımızda değerli fikir adamı Mustafa İslamoğlu ile yapılan röportajı okuyup istifadeleneceğiz.

Tabii bununla elimizde daha birçok değerli yazı var. Sayfa yetersizliğinden sırayla yayınlamaya çalışıyoruz. Sizden ricamız, yazdıklarınızı biraz daha kısa ve özlü ifadelerle vermeye çalışmanız. Zaten 24 sayfalık bir dergide bir kişiye 4-5 sayfa ayırınca gerisini siz takdir edersiniz.

Cezaevinden, Almanya’dan, İstanbul’dan bize yazı gönderenlere tekrar tekrar teşekkür ediyoruz. Bir derginin çıkabilmesi için mutlak yazarlara ve yazılara ihtiyacı var. Allah hepinizden razı olsun ve razı olacağı amelleri işlemede daim kılsın.

Önümüzdeki sayı dergiye büyük emeği geçen Fatih kardeşimizin iştiyakıyla özel bir sayı çıkacak inşallah. Allah ondan da razı olsun.

Bir düşünürün sözünü hatırlatarak sizleri dergimizin akışında güzel bir yolculuğa gönderelim. Yolunuz açık ve daim olsun:

“Size temin ederim ki, şu yarım saatte okuduğunuz kitap, benim saçlarımın ağarmasına sebep oldu.” 

Vesselam…